FAO’nun Mart ayı raporunda RusyaUkrayna krizi sonrası dünyada önümüzdeki yıl için “açlık” uyarısı yapılıyor. Ülkemizin önemli değeri tarımı unutmamalıyız.
Osman AROLAT
AROLAT'tan (Dünya)FAO’nun Mart ayı raporunda Rusya-Ukrayna krizi sonrası dünyada önümüzdeki yıl için “açlık” uyarısı yapılıyor. Ülkemizin önemli değeri tarımı unutmamalıyız.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü FAO’nun mart ayı raporunda, Ukrayna krizi öncesi dünya gıda fiyatlarının aylık yüzde 3,9, yıllık yüzde 20.7 artış gösterdiği, kriz sonrası gıda ve yem fiyatlarında yüzde 8-22 artış olabileceği bilgisini veriyor. Buna bağlı olarak dünyada önümüzdeki bir yılda “Açlık” krizi yaşanabileceği uyarısında bulunuyor.
FAO’nun bu uyarısına temel aldığı konu 333 milyon tonluk dünya tahıl ticaretinde 94 milyon tonla Rusya ve Ukrayna’nın yaklaşık yüzde 25 paya sahip olmaları…
Türkiye dahil bu ülkelerden tarım ürünleri ithal eden birçok ülke ürün temini konusunda yeni arayışlara yönelecek. Bunun sonucunda bir yandan daha pahalı ürün ithali mümkün olabilecek. Diğer yandan kriz öncesi 76 dolar olan, kriz sonrası 140 dolara yükseldikten sonra 110 dolara gerileyen petrol fiyatına bağlı olarak navlun fiyatındaki artış da buna eklenecek.
Türkiye, 2021 yılında 8.1 milyon ton buğday ithal edip bunun büyük kısmını una çevirip ihraç etti. Bu ithal buğdayın yüzde 78’i Rusya’dan, yüzde 12’si Ukrayna’dan alındı. Savaşan bu iki ülkenin buğday ithalatımızdaki payı yüzde 90 seviyesindeydi. Doğal olarak buğday ithalatı için yöneleceğimiz pazarlardan daha pahalı ürün temin edebileceğimiz gibi, daha yüksek navlun ödeyerek daha pahalı ithalat yapacağız.
Buğdayın yanı sıra bu iki ülkeden arpa, soya, ayçiçeği, mısır da ithal ediyoruz. Bu tablo krize bağlı olarak temel gıda ürünlerinin fiyatlarında da artış olacağını gösteriyor.
FAO’nun dünyada gelecek yıl açlık uyarısı kapsamında ülkemiz yer almasa da, zorluk yaşayacağımız ve gıdada fiyat artışlarıyla yüz yüze kalacağımız bilinmelidir.
Şemsi Bayraktar gibi sektör temsilcileri, Ali Ekber Yıldırım gibi yazarlar, çok yönlü, stratejik ürünleri gözeten bir tarım politikasının gerekliliğini yıllardır vurguluyorlar.
Yaşanan krize bağlı dünyadaki gelişmeler ülkemizde bir tarım stratejisi hazırlığının hemen başlatılmasının zorunlu olduğunu gösteriyor. 1960’larda planlama ile gelen çalışmalar sonrasında Türkiye tarımda kendine yeterli üretim yapan 7 ülkeden biri olmuştu. Bugün tarım alanında buna ihtiyacımız olduğunu unutmadan harekete geçmeliyiz. Tarımsal ürünler insanlık tarihinin ilk gününden başlayarak önemini korumuştur, bugün de aynı şekilde korumaktadır.
GÜNÜN NOTU:
Nüfusumuz arttıkça tarımsal ürün ve gıda ihtiyacımız artmaktadır. Unutmamak gerekir.
Ekonomi,Borsa ve Finans piyasalarını bizden izleyin,bir adım önde olun.
BORSASEANS.COM
0 Yorum