ABD Merkez Bankası Başkanı Michelle Bowman, kalıcı enflasyonla mücadele için istikrarlı bir politika faizine duyulan ihtiyacı vurgularken, gerektiği takdirde borçlanma maliyetlerini artırmaya hazır olduklarını da ifade etti. Londra'da yaptığı son konuşmasında Bowman, Amerika Birleşik Devletleri'nde süregelen yüksek enflasyon sorununa dikkat çekti ve fiyatları potansiyel olarak daha da yükseltebilecek çeşitli riskleri tanımladı.
Bowman, geçen yıl enflasyonun düşmesine katkıda bulunan tedarik zincirlerindeki gelişmeler ve göçün işgücü arzını artırması gibi faktörlerin devam etmeyebileceğine işaret etti. Bowman ayrıca bölgesel çatışmaların enerji ve gıda fiyatlarını tırmandırabileceğinden bahsetti. Ayrıca, daha gevşek finansal koşulların veya mali teşvik önlemlerinin enflasyonist baskıları daha da artırabileceği uyarısında bulundu.
Göçmenlerin konut talepleri ve işgücü piyasasındaki sıkılığın devam etmesi, fiyat artışlarına katkıda bulunabilecekleri için Bowman'ın endişe duyduğu diğer alanlardır. Bu risklere rağmen, enflasyon verilerinin Fed'in %2'lik hedefine doğru sürdürülebilir bir hareket göstermesi halinde, federal fon oranının kademeli olarak düşürülmesinin uygun olabileceğini öne sürdü.
Ancak Bowman, ekonominin henüz bu noktaya ulaşmadığını açıkladı. Bowman temkinli olmaya devam ediyor ve diğer merkez bankalarının Federal Rezerv'e kıyasla daha gevşek politikaları daha erken ya da daha agresif bir şekilde benimseyebileceğini öngörüyor.
Bu ayın başlarında Fed, politika faizini geçen Temmuz ayından bu yana değiştirmeyerek %5,25-%5,5 aralığında tuttu. Son tahminler, şu anda hiçbir Fed politika yapıcısının faiz artırımı beklemediğini ve medyan politika yapıcı tarafından yıl sonundan önce sadece tek bir faiz indirimi beklendiğini gösterdi.
Şahin duruşuyla bilinen Bowman, mevcut para politikasının enflasyonu zaman içinde Fed'in %2'lik hedefine indirmeye yetecek kadar kısıtlayıcı olup olmadığını belirlemek için gelen verileri yakından izleme niyetini belirterek sözlerini tamamladı. Bu yıl enflasyon konusunda şu ana kadar sadece mütevazı bir ilerleme kaydedildiğini ve bir süre daha yüksek kalmasını beklediğini kabul etti.