Yılsonu rallisinin kaderi enflasyon ve ABD seçimlerine bağlı

Yılsonu rallisinin kaderi enflasyon ve ABD seçimlerine bağlı

Son 20 yılın 15’inde yılın son iki ayını yükselişle tamamlayan Borsa İstanbul’un bu yıl nasıl bir seyir izleyeceği merakla bekleniyor. Yılın ikinci yarısında satış ağırlıklı bir seyir izleyen borsada yönü, S&P’nin not artış kararının ardından enflasyon rakamları ve ABD’de bu hafta yapılacak başkanlık seçimlerinin sonucu belirleyecek.

Piyasalar gündemin ol­dukça yoğun olduğu bir haftaya başlıyor. Hafta­nın ilk işlem günü, cuma gecesi uluslararası kredi derecelen­dirme kuruluşu Standard and Poor’s’un (S&P) Türkiye kararı ve ekim ayı enflasyon rakam­ları etkili olacak. S&P, Türki­ye’nin kredi notunu beklenti­ler doğrultusunda bir kademe artırarak “B+”dan “BB-“ se­viyesine çıkardı.

Kurum kre­di notu görünümünü de “pozi­tif”ten “durağan”a revize etti. S&P bu kararı ile Türkiye’nin not seviyesini ve görünümünü Fitch ile aynı seviyeye çıkar­mış oldu. Türkiye’nin her iki kurumdaki not seviyesi hala ‘yatırım yapılabilir’ kategori­nin iki basamak altında bulu­nuyor.

S&P: Faiz indirimi seneye
Not kararı sonrasında açık­lama yapan S&P Global Ratin­gs Kıdemli Direktörü Frank Gill, Türkiye’nin kredi notunu bu yıl iki kez yükselttiklerini belirterek, “Bu tek bir yıl için oldukça yüksek bir not artışı. Kabul etmek gerekir ki Türki­ye kadar çeşitli, açık ve direnç­li bir orta gelirli ekonomi için oldukça düşük bir nottan baş­ladık ancak bu yıl iki kademe not artışı iyi haber” dedi.

Gill, asgari ücret artışı ile ilgili bek­lentilerinin enflasyon hedefi ve bu yılın enflasyonu arasın­da bir ortalamada olduğu belir­terek, “Bu yıl sonunda enflas­yonu yaklaşık yüzde 44 olarak öngörüyoruz. Yani yüzde 44 ile hedef olan yüzde 17’nin ortala­ması yaklaşık yüzde 30” diye konuştu. Merkez Bankası’nın politika faizinde kasım ayında indirime başlayacaklarını ön­gören S&P, bu beklentisini re­vize etti ve faiz indirimlerinin 2025 yılının ilk çeyreğinin so­nunda olabilece­ği tahmininde bu­lundu.

ABD seçimleri kritik
Hem Türkiye hem de küresel pi­yasalar açısından haftanın en kritik gündemi ABD’de yapılacak başkanlık seçimleri. Yarınki seçimlerden çıkacak sonuç dünyanın en büyük eko­nomisine sahip ABD’nin yeni yol haritasını belirleyecek. Son durum Donald Trump’ın önde olduğunu gösteriyor. Trump’in ithalata karşı sert vergi getire­ceği açıklamaları, kısa vadede enflasyonda yukarı yönlü bas­kı yaratabilir. Dolayısıyla ABD enflasyonunda oluşacak bir baskı Fed’in faiz indirimlerin­de elini zorlaştırabilir. Piyasa­lar, Trump’ın seçimini Kama­la Harris’in önünde tamamla­yacağını fiyatlıyor.

Dolayısıyla Trump’ın kaybetmesi halinde yurtdışı piyasalarda satışlar görülebilir. Seçimlere Türkiye açısından bakıldığında durum biraz karışık. Trump’ın ilk baş­kanlık döneminde sosyal med­ya üzerinden Türkiye’ye yöne­lik yaptığı paylaşımlar ve piya­salarda yaşanan çalkantı hala hafızalardan silinebilmiş de­ğil. Dolayısıyla ABD’deki baş­kanlık seçimlerinden çıkacak sonuçlar piyasalarda ciddi
dal­galanmalara neden olabilir. Se­çimlerin ardından 7 Kasım’da Fed’in faiz kararı var. Genel beklenti 25 baz puanlık indi­rim olacağı yönünde.

Enflasyon rakamları izlenecek
Bu yılki diğer not kararla­rı ve ardından gelen tepkileri­ne bakıldığında, S&P kararının önemli bir hareket yaratmaya­cağını söylemeyebiliriz. Bunun en büyük nedeni kararın fiyat­lamalara dahil edilmiş olma­sı. Bugün açıklanacak ekim ayı enflasyon rakamları piyasala­rın yakından takip edeceği bir diğer gündem maddesi. Enf­lasyondaki katılığın kırıldığına yönelik bir işaret faiz indirimi beklentilerini kuvvetlendirme­si fiyatlamaları etkileyebilir.

S&P Global Ratings Kıdemli Direktörü Frank Gill: Faizin %50’ye çıkmasının etkileri görülüyor
 S&P Global Ratings Kıdemli Direktörü Frank Gill, not kararının ardından açıklamalarda bulundu. Not artışı kararını etkileyen faktörlerin başında uluslararası rezervlerdeki artışın geldiğini söyleyen Gill, bunun ortodoks para politikasına geçişin etkinliğinin şu ana kadar iyi gittiğinin bir göstergesi olduğunu dile getirdi. Gill, Merkez Bankasının politika faizini yüzde 50’ye yükseltmesinin etkisini göstermeye başladığını ifade ederek, “Ekonomi yeniden dengeleniyor. 12 aylık cari açık ağustos itibarıyla GSYH’nin yaklaşık yüzde 1’i seviyesinde. Dengelenmede itici güç mevduat tabanında dövizden TL’ye geçiş yapan hane halkı oldu. Bu durumun TCMB'nin döviz rezervi biriktirmesine büyük katkı sağladı" dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek: Bu yıl notu iki kademe artırılan tek ülkeyiz
Not kararı ile ilgili açıklamalarda bulunan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Bu yıl üç büyük kredi derecelendirme kuruluşu tarafından notu iki kademe artırılan tek ülkeyiz.” dedi. Şimşek, not artışında ekonomide dengelenme, azalan cari açık ve dış finansman ihtiyacı, Türk lirasının istikrarı, güçlenen rezervler ve dezenflasyon sürecinin etkili olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti: “Programımızla sağladığımız bu olumlu gelişmeler aynı zamanda ülke risk primimizi düşürmüş ve dış borçlanma maliyetlerimizde önemli iyileşme sağlamıştır. Daha yüksek notu ima eden piyasa göstergelerimiz önümüzdeki dönemde olumlu gelişmelerin süreceğine işaret ediyor.”

 İTO Başkanı Şekib Avdagiç: Yatırım yapılabilir seviyeye ilerliyoruz
 S&P Türkiye’nin kredi notunu yükseltmesine ilişkin iş dünyasından da değerlendirmeler geldi. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, “Türkiye’nin kredi notu ‘sıkı para politikası, rezerv birikimi ve enflasyondaki gerileme’ ile ilk hedef olan ‘yatırım yapılabilir’ seviyeye ilerliyor” dedi. İTO Başkanı Avdagiç, “Derecelendirme kuruluşlarının ‘sıfırcı hocası’ S&P, Türkiye’nin kredi notunu 2’nci kez artırdı.

Türkiye’nin kredi notu ‘sıkı para politikası, rezerv birikimi ve enflasyondaki gerileme’ ile ilk hedef olan ‘yatırım yapılabilir’ seviyeye ilerliyor. Enflasyon tek haneye yaklaştıkça, siyasi istikrar korundukça, bu seviyeye tekrar ulaşacağımıza eminiz” değerlendirmesinde bulundu. Avdagiç, bu yıl Fitch’in 2 kez not artırdığını, Moody’s’in bir seferde 2 artış yaptığını, şimdi de S&P’nin Türkiye’nin kredi notunu BB-’ye çıkartarak 2’nci kez not yükselttiğini kaydetti.

 Borsa son 20 yılın 15’inde yılın son 2 ayı değer kazandı
 Enflasyon rakamları ve ABD’deki başkanlık seçimleri, yılın son iki ayında piyasaların seyrini belirleyecek. Geçmiş 20 yılın son iki ayına bakıldığında hisse senedi piyasalarının ağırlıklı olarak pozitif bir seyir izlediği görülüyor. Bunda fonların yılı yüksek getiri ile kapatma istediği nedeniyle alım yapmaları da etkili. Borsa İstanbul, son 20 yılın sadece 5’inde yılın son iki ayını eksi kapattı. Geçen yılki yüzde 0.59’luk sınırlı geri çekilmeyi saymazsak borsanın yılın son iki ayını artı kapatma ihtimali yüzde 80 seviyelerinde. 2022, 2020, 2017, 2009 ve 2004 yıllarında Borsa İstanbul, yılın son iki ayında yüzde 10’un üzerinde değer kazandı. Diğer yıllar ise değer artışları yüzde 2-7 arasında değişiklik gösterdi.
 

Kaynak: Dünya  (Ufuk Korcan)


Hafta içinde güncel yorumlarımız için bizi Sosyal Medya üzerinden takip edebilirsiniz.

Instagram'da; BORSA SEANS ( https://www.instagram.com/borsaseanscom )

Facebook'ta; BORSA TREND ( https://www.facebook.com/groups/borsatrend.1 )
BORSA SEANS ( https://www.facebook.com/groups/1286784951478515 )

Twitter'da; BORSA SEANS ( https://twitter.com/seans_borsa )
BORSA TREND (https://twitter.com/borsatrend_onur)

YORUM EKLE